Cocteau Twins - Snow (Single) / Tishbite (Single)



























Devam ediyorum.. Artık yediğim pilav bile eski etkisini göstermiyor içimde. Elmalarımı bile bolca yiyemiyor, sık sık yediğim ürünleri tüketemiyorum.. Öyle bir konuma gelmişim ki sanırım her şeyden uzaklaşıyorum gün geçtikçe. Bunun adı değişim mi sence ? Eser beylerin yazdığı güzelim yazıları okurken bile sanki okumuyor ve düz tabanmışcasına kaçamıyorum hiç bir yerden ve kimseden. Donukluk hat safhada her daim. Usulca yatağıma uzanıyor ama yine de dönüp durmadan yapamıyorum. Rüyalarım hep bir karmaşa için de. Tensel zevkler ise bin mil öte de. Benzinim yok, ayakkabım ise hiç yok. Herşeyimle bir başayım. Bana ait olan pek çok şeyi dağıtıyorum uzun süredir. Veriyorum. Bir daha benim olamıcaklarını bildiğim halde, benim olan pek çok şeyi veriyorum. Yine de uslanmıyor içimde ki kahrolası boşluk. Durulmuyor, ilerliyor. Hem de hiç durmadan, dur durak bilemeden ilerliyor. Kimse öğretmemiş ona ama ben çabalıyorum bolca. Oyuna devam hissim yerin de, gerisi ise sıfıra yakın..

Bir bok anlayamıyorum neden böyle olduğuna dair. Yaslarım siyah değilken bile hep içimdeydi gri tabanlı boşluklarım. Everest misali bir yerden doğru kayıp gidiyordum ağırlığımca. Tüm detayları içim de saklıydı. Onlar ise hep zavallı olarak kalıcaklardı. Nadir bulduğum o anları artık iğneyle arıyor ve değişimin köklü hissini iliklerim de hissediyordum. Herşey bir yana, damak zevkim bile değişime uğramıştı. Etrafımdakiler, etrafımda olamayanlar ve uzaktan takip ettiklerim.. içim, dışım, yüzüm, saçlarım, dişlerim, organlarım ve beni ben yapan bedenim. Komple uzaklaşıyordu vardığım noktadan. Durduramıyorum.. Elimle itmekle kalmayıp, ayağım la tekmeliyor ve gaddarsal bir hale geliyorum. Ufak tartışmalar da bile parlayan bilen bir hale bürünmüştüm ve bunu istemiyordum hiç. Oysa ki çok uslu ve sabırlıydı bu beden. Aslında halen öyle ama anlık görüntülerim de değiştiğimi sananlara da bir çift lafım yok diyebilirim. Kişilik denilence şeyim halen sapasağlam ve aynı durmakta. Zaten tek güvencem de bu kendime dair. Biliyorsun..

Hiç bir şeyi özleyemiyorum sanırım şu an. Ya da hiç bir şey istemiyorum.. Sadece akıtıyoru zamanı ve olucakları. Olamayanları, hayallsizlik anı mı, ulaşamadıkları mı, geçiş dönemlerimi, geçemeyen dönemlerimi, geçemesini istemediğim dönemlerimi, her zaman ki yollarımı ve uçsuz bucaksız olan papatya tarlaları mı.. Halıları kemirden önce yuttuğum onca tozu ve iç geçirmeleri mi. Şişeden içtiğim sıvı miktarı kadar yoksun artık gözüm de. Sen, sen değilsin artık. Sırtımdan boşalan terlin ıslaklığını an itibariyle hisseden bedenimin sahibi ol istemiyormuyum sanıyorsun. İstiyorum sanırım.. Remix albümlerin hastalığı gibi oyna derim de. Ama ileriye gitme.. Çünki orada kimseyi bulamıyacaksın. Tüketiyorum tüm sevdiğim şeyleri. Tamam çok abarttım. Bir kısmını saklıyorum tabii. Ama en önemlisi; biliyorsun ki artık sen de tükeniyorsun benimle birlikte.. Daha neler yapıcaksın merak etiyor da değilim. Gülüp geçiyorum.. sırf senin sinir olucağını bildiğim halde. Uzanıyorum yine şimdi yer yatağıma ve seni bekleyen onlarca rüyamla..

İçim de var gücüyle çalışan ışıksızlığıma..






















Cocteau Twins - Snow 1993

Winter Wonderland
Frosty The Snowman

Cocteau Twins - Tishbite Disc 1 (1996)

Tishbite
Round
An Alean

Cocteau Twins - Tishbite Disc 2 (1996)

Tishbite
Primitive Heart
Flock Of Soul


1 Kişi Yaladı :

tibetkedisi | 16 Ağustos 2009 01:36

insan hiç olmazsa sevdiklerinin mutlu olmasını ister ya, kendi olamasa da... sen üretmeye ve paylaşmaya devam et arkadaşım... bigün bu boş ve anlamsız dünyanın belki bi anlamı olur sayende...

not; senin sadece kendine ait bi blogda yazman lazım... iç dünyanı karmaşıkta olsa iyi yansıtıyorsun...

Yorum Gönder

.

.

Öpücük