Jack Rose - Luck In The Valley (2010)
Ölüm zamansızdır, ne zaman geleceği belli olmaz denir. 2009 için geçerli değil bu deyiş. 2009 yılı ölüm yılıydı, beklenmedik ölümler yılı. Senenin başından sonuna kadar, gelen ölüm haberleriyle sarsıldık, üzüldük, şaşırdık, şaşıramaz olduk. Jack Rose'un da ölüm haberi bu lanetli senenin sonlarına doğru geldi. Jack Rose, çok genç yaşta, 38'inde kalp krizinden hayatını kaybetti.
Sanatçılar; kendilerini anlatmaya ihtiyaç duymadan, sadece yarattıkları ile kendilerini bizlerin içinde yaşatabildikleri için farklılar belki de. Jack Rose da, benim içimde, birkaç fotoğrafının ve görüntüsünün derininde, bazen kucağında tuttuğu, bazen dizlerine yatırdığı gitarıyla, doğuyu batıya, raga'yı blues'a vurmuş, 'ilkel'in, basitin, sadenin kendisine kılavuzluk ettiği yersiz yurtsuz bir gezgindi. Dünya o ve onun gibi gezginlerin, kaşiflerin eksikliğinde biraz daha ıssız, yaban ve sapa.
Ve ölüm, beklenmedikliğiyle insanı vurana kadar beklenmedik olabilir ancak. Sonrasında ölüm, daima akılda, hep bir ihtimal.
0 Kişi Yaladı :
Yorum Gönder