Robin Guthrie - Angel Falls EP (2009)


























Hey sen! Sana dediğimi biliyorsun. Ne istiyorsun benden ? Daha neyimi almayı yeğliyorsun ? Çok mu canını acıttım ? Yoksa hep sen mi acıttın ? Ha ? Ne diyorsun. Bunu düşündün mü hiç. Kaçtın değilmi bu düşünceden. Evinde olan tüm aynalardan kaçtığın gibi.. Aslında bocalıyorum ben vargücüme yakınken. Ama hep sensin en güçlü olan ve dokunulmazlarda kalan. Çekip gitsem demiyormuyum. Diyorum. Ama biliyorsun ki hiç olamıyor kaçışlarım, kendimce dokunuşlarım. Varolmayı biliyorsun. Ama hep can yakıyorsun.. Hep alıyor, hiç veriyorsun.. Herşeylerin farkındasın. Biliyorum, biliyorsun.

Ne kemiklerim kaldı artık, ne de organlarım. Hepsi beni benimle birlikte acıtıyor. Seviniyorsun. Kimse anlam veremiyor sana. Biliyorsun. Kimden aldın bu nefreti ve acımasızlığı bilemiyor, anlam vermekte her daim zorlanıyorum. Ne geçiyor eline lütfen bana söylermisin artık ? Lütfen diyorum bu adam görünümlü halimle. Adam bile değilim aslında, biliyorsun. Ne idüğüm hep belirsiz, hep nedensiz. Sadece akıtıyorum geçenleri ve gelicekleri. Sen hep ordasın. Hiç bir yere gitmiyor, gidemiyorsun.. Yetmez mi bu çektiğim kıvranmalar ? Bitmez mi sana dair düşüncelerim. Bunu ben bile bilemiyorken, yanında olmamayı yeğliyorum artık giderken..

Her yerim sızlıyor artık. Etrafımdakilerinde evrimsel hallerini de sen yapıyorsun değil mi ? Farkında hiç olamadığımı sanma. Sen hep ordayken, ben hep teoriler peşinde olduğumu bildiğini düşünüyordum oysaki. Ne kadar da aptalmışsın! Seni bir bok sanmıştım. Ki hala sanıyorum aslında ama durduramıyorum işte ne yaparsın. Ama yapma artık.. lütfen. Lütfen ve lütfen.

Hayalci bir yaklaşımı neredeyse hiç bir zaman sergilemediğiminde farkındaydın oysa ki. Gerçekleri sevdim hep ve gerçekçiliği. Seni olduğun gibi kabul etsem de, hiç bir zaman yanaşmadın kabullenmeye. Biliyordum. Suratımda oluşan o donuksal sert ifadenin suçuda hep sensin. Herşeyi biliyor ama hep kıs kıs gülmeyi yeğlemeye devam ediyorsun. Kimseye yardım ettiğin yok. Kimseye küfrettiğin de yok. Çünki sana az geliyor her şey. Hep daha fazlasını istiyor, hepsinin senin olmasını istiyorsun. El uzatana taktığın çelmeler okyanus boyunu geçmişken, seni hiç bir zaman sevenin olmıyacağının da farkında olmak istemiyorsun. Acı gerçekleri bana naklederken, içinde ki nefret kusmağını en garnitür haliyle gösteriyorsun. Hiç utanmadan, hiç sıkılamadan. Seni sevmiyorum. Sevemiyeceğim de. Sana son bir sözüm var desem de bu bir abartı olduğunu biliyorsun. Ama keşke bu albüm kadar güzel olsaydın.. Şimdi gidiyorum ama hiç bir zaman sana köle olmıyacağımı da belirtmek istiyorum. Piçsin. Hemde en alasından.. Geber artık kahrolası varolan. Yoksa sen beni geberticeksin. Biliyorsun..

İçim de beni kemiren, görünmeyen, elleşilmeyen ve öldürülemiyen kahrolası duyguya..



4 Ocak 1962'li bir İskoç olan Robin Guthrie yine yapacağını Mayıs ayında yaptı ve bu güzelim kapaklı ve her daim özel olan sound anlayışlı yeni EP'sini vazgeçemediği Darla Records etiketiyle yayınladı. Cocteau Twins'de 1981-1997 arası yani tarihleri boyunca gitaristliğini ve baş adam rolünü inanılmaz derecede süsleyen bu hayatımın adamına kulak kabartanların Muş misali geri dönemediklerini de eklemek ister ve kulaklarınıza sunmak isterim.

Robin Guthrie - Angel Falls EP (2009)

Camera Lucida
Love Never Dies A Natural Death
Red Moon Rising
Delicate

1 Kişi Yaladı :

bahadır | 26 Temmuz 2009 13:57

Yazı müziğin hissettirdiği duyguların somutlaştırılmış hali gibi duruyor. Defalarca okudum dinlerken ve her ikisi de hem müzik hem de yazı derinliklerde kaybolan küçücük bir ışığı anımsattı bana bunu hissettim. Samimi duygularla yazılmış içten içe boğazda bir yumru oluşturacak derecede duygulara dökülmüş farklı bir yazı, gece okusaydım belki daha farklı olabilirdi ama gündüz gözüyle de etkisinden bir şey kaybetmiyor. Robin Guthrie ile beraber bana geceyi ve iç yakarışlarını yaşattı. Teşekkürler.

Yorum Gönder

.

.

Öpücük