Clock DVA - Thirst (1981)

























Yine az öncesi uynadığım bir başka yeni günümün şu anında kafamda dönen yada beni döndüren garip bir geilmişlik hissi halen geçmiş değil. Gözlerim kapalı olduğunda gördüğüm ve aslında ne kadar da olağanüstü bir durum olduğunu bildiğimiz halde nedense üzerine pek kimsenin gitmediği yada gitmediğimiz durumlarım başında gelen rüyalar.. en etkilendiğimiz şey belki de ama farkında olmakta istemiyoruz bence. Es geçiyoruz yolda gördüğümüz onlarca dilenci gibi. Bazılarının cidden çok kötü durumda yada kötü bir halde olduğunu biliyor ama görmezden de geliyoruz genelde değil mi. Hep bir işimiz var zaten. Acilen bir yere yada birine gitmemiz lazımdır hep. Hızlıca uzaklaşırız onların yanından ve gün, zaman her zaman ki umursamaz hızlılığından ödün vermeden ilerler.. biliriz. Onlar gibi olmak hiç istemediğimizin en büyük gerçeğidir bunlar ve her daim kaçınılmaz kalıcaklardırlar. Havalar kadar insanlığımız da hep dengesiz kalmaya mahkum olucaktır. Oysa ki herşeyin farkında olmak ve olabilmek değilmidir en büyük lüksümüz ?. Değerimiz kendimizce paha biçilmez olsada, acı ve tatlı gerçekler de hep bizimle olucak ve herşeyin farkında olupta polyanna olmaya devam edeceğizdir kanımca. Hatta dün uyurken yine burnum kanadı. Ve sağ burun deliğimden gelen o nahoş tatla aniden uyanıverdim. Sonra da lavabo.

Türbanlı bir kızla evlendiriliyordum rüyamda. Hatta nişanım bile olmuş ve sanırım düğün arifesindeymişiz. Babasını tanıyor ama diğerlerini genelde tanımıyordum. Evlendirildiğim o kızı da.. Görücü usulüydü bunun adı ve ben çok acaip bir hale girmiştim olanları kendi üzerimde görünce. Bir nevi kuşbakışı, tepeden bakıyordum olanlara ve kendime. Telaşlıydı herkes. Onu da alalım, şunu da ayarlıyalım, damatlığım.. kabus gibi geldi ve ne denli korktuğumun farkına vardım. Evlilik. Beni tedirgin yapıyordu ama ciddi anlamda korku dolu olduğumun da farkına vardım. Türbanlı olduğu için mi ?. Elbette hayır. Türbanlı kızları severim. Bu sevmenin açılımı; Herkes istediği gibi yaşamalı, herkes özgür olmalı, kimse kimseye karışmamalı. O meşhur kelimeden hani; Kim kime dum duma.

Öyle bir boşluktayım ki ve öyle büyük hislerim var ki, durduramıyorum. Kötü bir şey olucağına dair ve hayatımı o durum yüzünden şekillendirmeye başlıyacağıma dair büyük bir his. Biri yada birileri hatta bir kaçları tamamen uzaklaşıcak dünyadan, yakınımdan, çevrelerinden ve herşeyden. Yazılarımda olan ve süreklelişen grisel havadan kopmadığım farkındayım ama bu renkte olması için de kasmıyorum hiç. Yada o denli bunalımvari takılan insanlardan değilim. Hayat hep kötü felsefesini benimseyen insanlardan hiç değilken, yazıların sırf bu hale gelmesi gelip geçici bir şey belki denin ötesinde bir durum bu aslında. Herşeyi her zaman olduğu gibi oluruna bırakıyorum ve başa gelenin her daim çekileceği gerçeğinin oramdan çıkarmıyorum hiç.


Clock DVA benim için önemli bir grup olduğunu bu ele aldığım albümün daha ilk şarkısında belirtmişti. Müziklerinde en ilgimi çeken şey, çıkış noktam olan Deneysel tadın olması ve bunun özellikle Saksasonla yapılmasıydı. albüm kapağında o 80'ler kokan ihtişamını ve ele alınan unsurun güzelliği de cabası. 80'lerin başında kurulan Clock DVA, Industrial yapının değer taşlarından birisi diyebiliriz. Akranları olan ve yüzlerce kişiyi halen şoktan çıkarmadan yola o dönemler bile şaşalı bir biçimde devam eden Throbbing Gristle'ın verdiği havaya dahil olan insanlar ve eleştirmenlerce üst sıralara fırlatılmış bir proje görevi görmüştür Clock DVA. Charlie Collins'in nefes verdiği Saksofonun tadı, arıza ruhunu tepelere çıkarabilen bir yapıya sahip ve John Zorn'sal tepkiler verebildiriyor sevebileceklerine. Herhangi bir iş yaparken dinleseniz bile kendisini gösteren bir müzik bu ve ben önemli bulduğum için yine bir albümü paylaşıyorum sizlerle. Ayrıca Post Punk ruhlu insanların da gayet sevebileceği türden bir durum olduklarını da es geçemeden estiririm. 1977 Sheffield doğumlu bu projeye kulak kabartın derim.

Offical Website: http://www.clockdva.com/
Dimdip Not: Yazı yazılırken kulağıma üflettirdiğim albümler ise; İlhan İrem - Romans, Tim Hecker - Radio Amor.


Clock DVA - Thirst (1981)


0 Kişi Yaladı :

Yorum Gönder

.

.

Öpücük