2 com

Jefferson Airplane - Surrealistic Pillow

1967 yılında RCA etiketiyle çıkmış efsanevi 2. Jefferson Airplane albümü olan Surrealistic Pillow, 2003 yılında kalitesi yükseltilerek tekrardan kaydedilmiş ve 6 tane bonus track ilave edilmiş. Bu indireceğiniz ise 2003'de yeniden kaydedilen. Bonus trackler içinde, trakclist ise aşağıda. Keyfini çıkarın...

//////////////////////////////////////////////
///////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////////

Side one
1. "She Has Funny Cars" (Marty Balin / Jorma Kaukonen) – 3:12
2. "Somebody to Love" (Darby Slick) – 2:58
3. "My Best Friend" (Skip Spence) – 3:01
4. "Today" (Marty Balin / Paul Kantner) – 2:59
5. "Comin' Back to Me" (Marty Balin) – 5:18

Side two

1. "3/5 of a Mile in 10 Seconds" (Marty Balin) – 3:41
2. "D.C.B.A. -25" (Paul Kantner) – 2:37
3. "How Do You Feel" (Tom Mastin) – 3:31
4. "Embryonic Journey" (Jorma Kaukonen) – 1:53
5. "White Rabbit" (Grace Slick) – 2:30
6. "Plastic Fantastic Lover" (Marty Balin) – 2:37

2003 Reissue bonus tracks

1. "In the Morning" (Kaukonen) – 6:21
2. "J.P.P. McStep B. Blues" (Spence) – 2:37
3. "Go To Her" (Kantner, Irving Estes) – 4:02
4. "Come Back Baby" (trad. arranged Kaukonen) – 2:56
5. "Somebody to Love" (mono Single mix) (D. Slick) – 2:58
6. "White Rabbit" (mono Single mix) (G. Slick) – 5:20



0 com

Tara Fuki - Kapka


Önce ikinci albümleri... Devamı gelecek...

Download Rapidshare : Tara Fuki - Kapka (2003)
0 com

One Love sonrası



Nasıl anlatsam, nerden başlasam…

22 Haziran itibariyle yazımın en güzel konserlerini dinlediğimi, heybeme binlerce dostluk, müzik ve güzellik doldurduğumu ilan edebilirim. Gidemeyeceğim Björk, Kravitz, Levy vb. konserleri yüzünden haftaya terk-i diyar ediyorum. Ben böyle bir insanım. Eğer bir yere gidemiyorsam, ondan olabildiğine kaçarım.

Hah, konumuz neydi: One Love Festival. Öyle bir tınısı var ki, evvelde: “One Love diyor yahu? Jah Jah? Rastafari? Lee Perry?” filan diye düşünmüyor değil insan. Geçen sene barındırdığı bolca elektronik müzikten hatırlıyorum kendisini, elektronika denen tarz beni devekuşu misali toprağın altına soktuğundan ötürü bu sene de “yok aman kalsın” diyecektim ki, sarıya boyanmış çiçek çocuk afişleriyle tav etti beni kendisi. Derken bir baktım: Kolektif İstanbul, Gevende, Baba Zula, Shantel, Gogol Bordello. Deliriyorum sandım.

Pazar günü yola koyuldum, kendimi sahne önünde buldum. Önce biraz poi döndüreyim dedim, başaramadım gene. Sonra uzaklardan Richard’ın saksofonunun sesini duydum, bir baktım çimen üstünde konser var. Festival şenlikle başlamıştı. Keşke bütün konserler böyle çimen üstünde olsa, diye düşündüm. Kolektif İstanbul ne güzel işler çıkarıyor. Son albümleri Krivoto’dan sonra hepten şenlenmiş müzikleri, dinlemeyeli. Daha sonra Gevende’ye geçti sıra. İnsanın müzisyenleri tek bir şarkısının bile 3-4 farklı halini görecek kadar iyi tanıması, ne garip. İyi bir şey mi, muhakkak. Hele ki, Gevende gibi, dostluğunuzu dostlukla karşılayan, sesinize müzik veren insanlar varsa hayatınızda, ne mutlu size. Ama onlardan ayrı düşünce, bu, bir sevgili acısına bedel. Beş sevgili acısına bedel… Her neyse, Gevende tabi ki çok çok iyiydi. Nusrat Fateh yorumladıklarından beridir müziklerini yüz kat daha fazla seviyorum, varın siz düşünün. Lakin yine de, ben yeni bir şeyler bekliyorum onlardan. Ahmed’in Aquarium’u, Okan’ın Küp’ü gibi… Baba Zula’ya pek geçmek istemiyorum açıkçası. Senelerdir kendilerini dört gözle beklemiş olmanın verdiği heyecanla, Selim Sesler’in önünde attığım göbekleri kesip sahne önüne koşturdum. Derken hayallerimi kırdıkları yetmiyormuş gibi, üstünde dansöz oynattılar. Kırıklar ayaklarına batsın inşallah. Yaklaşık üç gündür arkadaşlarımla “Baba Zula’nın ataerkilliği” üstünde çetin ve derin tartışmalara girmiş olsam da, yine de iyi tarafından düşünüp “adamlar zaten bunu yapmak istiyor” düşüncesini benimsiyorum. Yoksa işin içinden çıkılmayacak. Zira dansözün üstünden geçmeler, ağzıyla şal almalar falan filan… Bunlar bana göre şeyler değil maalesef. Geçenlerde bir arkadaşım “artık yapabilecek fazla bir şeyleri kalmadı” demişti. Umarım öyle değildir; lakin gidişat onu gösteriyor…

Derken Romanya ve Almanya semalarında toplanmış feminist Miss Platnum sahneye geldi; ben giysem yakışmayacak o güzelim mavi kıyafeti, erkeğini kadınını âşık edebilecek güzellikleri zenci vokalleri, çalarken şişmek yerine zıplayan trompetçisiyle… Murat Ertel’in ataerkilliğine cevap olarak mı Bayan Platnum’u oraya koydular, bilemeyeceğim. Ama o sesiyle Amy Winehouse olmak yerine triphopvari bir hiphop yaptığı için kendisine şükranlar sunuyorum.

Platnum sahneden indiğinde hava kararmış idi galiba; zira Shantel sahneye çıkıp zıplayarak gitar çalmaya başladığında ben de yıldızları sayıyordum. Disko Partizani şarkısıyla çıkış yaptığında Shantel, “herkeste de bir Balkanseverlik böyle” gibi ipe sapa gelmez yorumlar yapmıştım; lakin bunu yaparken şarkı çaldığında fark ettirmeden kendimden geçiyordum. Disko Boy’u Partizani’den daha çok beğendiğimi itiraf etmeliyim. Shantel’in de böyle bir festival için biçilmiş kaftan olduğuna şüphem yok. Yanındaki mükemmel orkestraya gelince, Bucovina Club, tam olarak Keşan kahvesinden çıkmış gibiydi. Davulcuları ve kemancıları, özellikle. Duruşlarını gayet iyi koruyan müzisyenlerdi kendileri. Gogol Bordello’yu beklerken güme gitmediler yani.


Kerhane-i Gogol’ün elemanları sahnede gözükmeye başlayınca bendeki heyecan, hiç abartmıyorum, gittiğim ilk konserdeki gibiydi. O kadar fazlaydı ki, artık algılarım kapanmıştı. Eugene denen adamın gerçek olduğuna kanaat ettikten sonra, geçen sene Rock’n Coke’a çıkıp televizyonun karşısında beni ağlatmalarının hıncını aldım zıplayarak, atlayarak, son olarak mıhlanıp kalarak dinledim kendilerini. Akordeoncunun deli olduğunu düşünüyorum halen. Deli değilse bile eskiden palyaçoluk yapmış olma ihtimali çok yüksek bence. Kemancı amca için diyecek lafım dahi yok. Karayip Korsanları filmi, galiba kendisinden ilham alınarak yapıldı, Keith Richards'tan değil.

Shantel’in “haydi eller havaya” tavrına karşılık, Gogol’ün “siz de eğlenin, biz de eğlenelim” tavrını da göz önünde bulunduraraktan söylüyorum ki, çok yaşa Gogol, çok yaşa Eugene.

Festivalden çıkıp eve dönmek ne kadar yoruyor insanı… Hele ki insanın evi hayata gayet uzakta durunca. Lakin bu mükemmel günü bana verdikleri için bu festivalin sarı renginden toplantıda çay taşıyan adamına kadar herkese şükranlar.

Söylemeden geçemeyeceğim ki, iki gün boyunca “baba beni Yucin’le eversene” diye gezip, yolda yürürken Eugene’i görmem, akabinde yanında bitmem de şu birkaç günkü keyfimin doruğu oldu. Ballandıra ballandıra anlatamayacağım. Zira kendisine yüz binlerce laf biriktirmiş biri olaraktan, iki kelime edememek* bana şu anlık pek koysa da “hastayım senin tavırlarına” demek istiyorum kendisine buradan, duy beni Eugene. Ha tabi yeri gelmişken Çiğdem Öztürk’e de tercümanım olduğu, Eugene’e beni kavuşturduğu için kucaklar dolusu şeker, şeker kutuları dolusu masal hediye etmek istiyorum.

Küpemin tekinin nerede olduğunu halen merak ediyorum.

giz.

*Birincisi, herkes aynı dili konuşsun artık lütfen. İkincisi, Eugene’e “ne haber lem” diyememiş olabilirim ama kendisini ne kadar sevdiğimi az biraz anlamıştır galiba titrememden ötürü. hehe.

**Üçüncüsü, sahne önünde dolaşan beyaz tişörtlü fotoğrafçı çocuğu tanıyanınız varsa bana bir selam etsin.

0 com

Au Pairs - Playing With a Different Sex



3 com

Ychorus Radio - Konsept 4

4. Konsept programında İzlandalı müzisyenlere yer vereceğiz. Konsept programlarda 4 sanatçı sınırımız var ama ufakta olsa diğer İzlandalı müzisyenlere de sıra gelebilir.

Program 27 Haziran Cuma Saat 21:30'da başlayacak..

Programda yer alacak isimler ise:

Amiina


Ólöf Arnalds

Múm


Jóhann Jóhannsson
0 com

Louis Armstrong - Love Songs



0 com

Naan - Dokusa


1 com

Ida - Ten Small Paces

En favori Ida albümüm.. Açılıştan, kapanışa kadar hiç sıkmayan bir albüm. Tekrarını isteyeceksiniz..

0 com

Ida - Will You Find Me


Ida albümlerini döşemeye devam.. Tavsiyeler edilir.

0 com

Ida - You Are My Flower


Discography

Tales of Brave Ida (1994)
I Know About You (1996)
Ten Small Paces (1997)
Losing True (EP, 1998)
You Are My Flower (1998)
Will You Find Me (2000)
Tour Support (2000)
The Braille Night (2001)
Shhh.... (2002)
Heart Like a River (2005)
The Bottom of the Hill (2-CD set, 2005)
Lovers Prayers (2008)


0 com

The Tea Party - Transmission


The Tea Party - Trassmission

"Temptation"
"Army Ants"
"Psychopomp"
"Gyroscope"
"Alarum"
"Release"
"Transmission"
"Babylon"
"Pulse"
"Emerald"
"Aftermath"


1997 yılında Los Angeles - NRG Studios ve Montreal - Alkemical Studios'da kaydedilen Transmisson albümünün prodüktörlüğünü , yine grubun Vocals, Guitar, Bass guitar, Sitar, Sarod, Oud, Banjo, Mandolin, Synthesizer, Piano, Dumbek çalan baş elemanı Jeff Martin üstlenmiştir.. Yıl olarak değilde, gün olarak aynı günde doğduğum Jeff Martin'i "inanması güç vokaller" kategorisine sokmuştum yıllar öncesi. Geçtiğimiz yıllarda dağılan The Tea Party, yılaar önceside bir klip çekimi için İstanbul'a gelmişti. Kanada'lı kült grup The Tea Party tekrardan Ychorus sayfalarında..


Jeff Martin 2002 yılından beri bastığı solo albümlere bir göz atmak istersenizde..

"Leaning on Love" - B-side of "Soulbreaking" single (The Tea Party) (2002)
Exile and the Kingdom (2006)
Live in Brisbane 2006 (2006)
Live in Dublin (2007)
Live at the Enmore Theatre (DVD) (2007)
Live at the Corner Hotel (2008)
The Line in the Sand (2008)

0 com

Murcof - Cosmos


Geldik 4. ve son Murcof albümüne. Yıl 2007. Gene bir Leaf etiketi. Artık tahmin edeceğiniz üzre, albümdeki 6 kaydın 5'i C harfi ile başlamakta. 6. ve son kaydın adı ise: Oort. Yani kullanıcı adımın kaynağı, doğduğu yer, geldiği alan. Murcof'un tadını çıkarmanız dileğiyle.


COSMOS
1. Cuerpo Celeste
2. Cielo
3. Cosmos, Pt. 1
4. Cometa
5. Cosmos, Pt. 2
6. Oort




0 com

Murcof vs H. Amezquita - C.I.D.I



Static Discos üyeleri tarafından 2004 tarihinde çıkarılan 3 parçalık bir Murcof ve H. Amezquita çalışması.
dosya, .flac formatındadır.


C.I.D.I
1. Pad9
2. Uri
3. Bits




0 com

Murcof - Remembranza



2005 çıkışlı Leaf etiketli 3. Murcof albümü. Gene, 9 kaydın 8'i albüm adının ilk harfiyle başlamakta, "R". Bu seferki daha rahatsız edici, daha karanlık, daha atmosferik. .rar'ın içinde albüm kapağı dışında başka bir .jpg bulacaksınız. Uzun ve kasvetli Remembranza gecelerinden çıkmış ufak bir çalışmam. Ayrıca sizlerle paylaşmak istedim.


REMEMBRANZA

1. Recuerdos
2. Razón (En 3 Partes)
3. Retrato
4. Rostro
5. Ruido
6. Reflejo
7. Resignación
8. Rios
9. Camino


0 com

Murcof - Martes



Blog'daki ilk yazıma Murcof albumleriyle başlamak istiyorum. Gerginlik dolu bir albüm olan Martes, 2002 tarihinde Leaf etiketi altında çıkmıştır. Önemli bir detay: albüm içerisindeki 9 kaydın 8'i "M" harfi ile başlamaktadır. Martes, Murcof'un ilk albümüdür. Hareket etmeyen tüm uzuvlarınızı kontrol altına alın, hareket etmeye başlayabilirler.


MARTES
1. Memoria
2. Marmol
3. Maiz
4. Mo
5. Mes
6. Mapa
7. Mir
8. Muim
9. Unison



0 com

The Tea Party - Triptych


The Tea Party'nin 1999 EMI Music çıkışlı Triptych ni albümünü sizlerle paylaşmak isterim.

The Tea Party - Triptych 1999
Touch
Underground
Great Big Lie
Heaven Coming Down
The Halcyon Days
The Messenger
Daniel Lanois cover
Samsara
A Slight Attack
Taking Me Away
These Living Arms
Chimera
Gone
Untitled


0 com

The Tea Party - Alhambra


1996 yılında Alhambra Ep si EMI Music'den çıkmıştır. Topluluk müziklerinin sentezini bir çok türü işleyerek ortaya çıkartmıştır. Bunlardan bazılarıda şöyledir Alternative Rock, Hard rock, Indie, Progressive Rock, World Music gibi türlerdir. Topluluğun bilinmekte olan 8 sütüdyo kayıtları vardır .
Albümler
Splendor Solis - 1993
The Edges of Twilight - 1994
Alhambra - 1996
Transmission - 1997
Triptych - 1999
TheInterzone Mantras - 2001
Seven Circles - 2004
Alhambra- 1996
"The Grand Bazaar
"Inanna (acoustic version)
"Silence (acoustic version)
"Turn the Lamp Down (acoustic version)
"Time
"Sister Awake Remix


0 com

Ychorus Radio - Konsept 3

Konsept yayının 3. ayagindayiz.. New Age, Medieval, Ethnic, Celtic, Ambient, Ethereal, Atmospheric, World Music gibi türlere yer vericeğim yayın 23 Haziran Pazartesi Saat: 21:30'da başlıycak programda yer alicak isimlerimizde şöyle..
















Kitaro















Enya















David Arkenstone
















Dead Can Dance

0 com

Barışa Rock


Aylardır bekledigimiz Barışa Rock festivalinin tarihi 9-10 Ağustos olarak açıklandı.Bizde uzun zamandır düşlediğimiz Ychorus bulusmasını böyle bir festivalde gercekleştirmek istiyoruz.Türkiyenin pek çok şehrinden takipçilerimizle nicedir yazışıyoruz. Bir çogumuz buluşma istegiyle yanıp kavrulurken bizede toplantıya örnek bir festivalde buluşma ayarlamak düşüyor elbette :) İzmirden topluca gideceğimiz festivale bende gelmek istiyorum diyenler varsa Şu adrese e mail atabilirler : ychorus@windowslive.com

Festival alanında kuracagımız çadırların üzerine Ychorus Obası yazısı yapıştıracağız :) alandan bize bu şekildede ulaşabileceksiniz. Diğer illerden katılacak olan arkadaşlar da bize e mail yoluyla ulaşıp özel telefon numaralarımızı alabilirler.
Ulaşılası MSN: Cocteau Twins / gevende@hotmail.com

MSN Pasli Salincak / paslisalincak@hotmail.com
0 com

Low - Last Night I Dreamt That Somebody Loved


0 com

Tom Carter & Vanessa Arn - What Is Here For


0 com

Yellow Swans - Descension


0 com

Jacob Golden - Hallelujah World




0 com

The Tea Party - The Edges Of Twilight


0 com

Ida - The Braille Night


.

.

Öpücük